çocuğun tek başına oyun oynamaması
TekBaşına Oyun. İkinci aşama tek başına oyun olarak adlandırılır ve çocuk büyük ölçüde kendi kendine veya kendi anne-babasıyla oynadığı dönem olan 12 aydan sonra bu aşama gerçekleşir. Bu aşamada çocuk çevresini keşfediyor ve oyunun sosyal yönüyle hiç ilgilenmiyor.
Oyunçadırında bir çocuğun tek başına oynayabilmesi için, en az 3 yaşında olması gerekir. 3 yaşından küçük olan çocuklar anne ve babaların gözetimi, desteği ile çadır içerisinde keyifli vakit geçirebilir. 6 yaşına kadar olan oyun çadırları, küçük boyutlu olarak ifade edilir. 6 yaş ve üzeri oyun çadırları ise
Five Nights At Freedy's serisinin 4'üncü oyunu şirin oyuncakların korkunç yaratıklara dönüşmesi ile tam bir kabus halini alıyor. Ani korku öğeleri sebebiyle tek başına yatakta uzanırken oynanmasını asla önermiyoruz! 12. Fatal Frame. Yine insanı sürekli gerilimde bırakan bir oyun ile karşı karşıyayız.
Bu niteliklere uyan bir oyun alanı düşünün. Kendilerine zarar vermeyecek şekilde düzenlenen yatak odaları bir seçenek olabilir. 5. Bölmeyin. Çocuğunuz tek başına eğleniyorsa onu bölmeyin.Örneğin, akşam yemeği hazır olsa bile çocuğunuzun fazladan 15 dakika oynamasına izin verebilirsiniz. Esnek olun çünkü oyun
Çocuğatek başına oynayacağı oyuncakların yanı sıra; grup olarak oynayacağı oyuncaklar da sağlanmalıdır. Oyuncak çocuğun kas kuvvetiyle orantılı olmalı ve çocuğun bedenine uygun büyüklükte ve ağırlıkta olmalıdır. Oyuncak satın alınırken cinsiyet ayrımı yapılmamalıdır. Bir erkek çocuk kız oyuncağı, bir
Quel Est Le Meilleur Site De Rencontre Suisse. Herkese merhaba, Benim, bu ay 3 yaşını doldurmuş olan, bir oğlum var. Benim sorunum oğlumun asla tek başına oyun oynamaması. Ben çalışmıyorum. Bulunduğumuz yerde hiç bir yakınımız olmadığı için oğlum tüm zamanını gündüz benimle geçiriyor. Hafta sonu ve akşamları da babası ve benimle beraber. Babası da çok ilgili ve oğluna düşkün biri. Belki biz üstüne çok düştük bilmiyorum oğlum hiç bir zaman yalnız oynamıyor. Kitap bakıp, boyama yaparken bile yanında bizi istiyor. Bazen alışsın diye oyun kurduktan sonra sen devam et ben az sonda geliyorum diye yanından ayrılıyorum bir dakika sonra sesleniyor ya da babası evdeyse baba gelsin oynasın diyor. Tüm gün hiç iş yapamıyorum. Sadece onunla vakit geçiriyorum. Benim durumumda olanlar var mı? Herkese şimdiden teşekkürler.
İçeriklerÇocuk Oyun Sırasında Ne Öğrenir?Çocuk Gelişimi İçin Oyuncakların EtkisiAnne Babalar Oyunu Çocuk Eğitimi İçin Nasıl Kullanabilirler?Çocuklara Oyuncak AlmakÇocuğunuzla oyun oynayarak eğitim verin. Oyun Oynamanın Çocuklar İçin Önemi Çocuk, hayatına katkıda bulunabilecek birçok davranışı ve bilgiyi oyun yoluyla öğrenir. Ebeveynler nasıl ki çocuklarının beslenme, barınma, dinlenme gibi temel ihtiyaçlarını gideriyorlarsa, oyun da çocuk gelişimi için gerekli bir ihtiyaçtır. Oyun, çocuğun kendini ifade etmede, yeteneklerini keşfetmede, motor becerilerini geliştirmede, zihinsel, duygusal ve dil gelişimini sağlamada en etkili yöntemdir. Oyun, çocuğun dilidir. Henüz konuşamayan, kendini ifade edemeyen, ihtiyaçlarını dile getiremeyen bir çocuk oyun aracılığı ile içsel motivasyonunu dışa yansıtır. Çocuk Oyun Sırasında Ne Öğrenir? Oyun, çocuğun kişilik ve yeteneklerini geliştirmesine fırsat verir, aynı zamanda birçok anne-baba tarafından çocuğun kendisini oyaladığı eğlenceli saat olarak görülmektedir. Burada önemli olan nokta, çocuğun kendisini oyalama becerisini geliştirirken hem eğlenmesi hem de kendisini geliştirmesidir. Çocuk Gelişimi İçin Oyuncakların Etkisi Çocuğu hayata hazırlayan oyunun en temel parçası olan oyuncak seçimi de çocuğun zihinsel ve fiziksel gelişimi ve çocuk eğitimi açısından önem taşımaktadır. Çocuğun belli yetileri kazanması oyun, dolayısıyla oyuncak sayesindedir. Oyuncak, çocuğun kaslarını, motor becerilerini geliştirmeli, hayal gücünü genişletmeli, çözüm odaklı yaklaşmasına yardımcı olmalıdır. Oyuncak seçiminde çocuğun yaşı en belirleyici kriterdir. Yaş ilerledikçe çocuğun oyuncak yerine koyabileceği araçlar da artmaktadır. Yeni doğan bir bebeğin ilk oyuncağı kendi bedeni ve çevresinde en çok görmeye alıştığı annesidir. Çocuk, belli hareketleri tekrar ederek ve çevredeki nesneleri elleyerek nesnelerin işlevlerini öğrenmeye çalışır. İki yaşından sonrasında yoğun olarak taklit gözlemlenir. Yaşamsal olayları taklit sonucu deneyimleyen çocuk sosyal bir birey haline gelir. Aynı zamanda yaş kriteri çocuğun ne oynayacağının dışında nasıl ve kimle oynayacağını da belirler. Örneğin, iki- üç yaşlarında, çocuğun etrafında çocuklar olsa bile tek başına oynadığı, etrafındakileri izlese bile başkalarının oyununa katılmadığı görülür, buna paralel oyun denir. Üç yaşından sonra ise çocuğun etrafındaki çocuklarla iletişim kurduğu, oyuncaklarını paylaşmaya başladığı, dört yaşlarındaki çocuğun ise artık hayal gücünü ortaya koyarak evcilik, doktorculuk gibi daha düş ürünü oyunlara yöneldiği, işbirlikçi bir şekilde oynadığı görülür. Çocuk beş-altı yaşına geldiğinde, oyunları belli kurallar üzerine kurduğu, lider ya da takipçi yönünü oyunla birlikte ortaya çıkardığı göze çarpar. Anne Babalar Oyunu Çocuk Eğitimi İçin Nasıl Kullanabilirler? Anne-baba, çocuğun en yakın oyun arkadaşıdır. Günlük iletişim dışında anne-baba ve çocuk arasında çocuk aktiviteleri ile daha güçlü bir iletişim oluşur. Aynı zamanda, anne-babalar oyun aracılığı ile çocuklarına temel alışkanlıkları, genel sorumluluk ve kuralları öğretme fırsatı yakalamaktadır. Çocuğa doğrudan “Tuvaletini yaptıktan sonra sifonu çekmeyi unutma!”, “Tuvalete girdikten sonra elini yıkaman gerekir.” demektense, oyun içerisinde oyuncak bebekler üzerinden çocuğa bu alışkanlıkları kazandırmak daha kolay olacaktır. Çocuklara Oyuncak Almak Bazen anne-babalar, gerek çocuklarının başarısını takdir etmek için, gerekse çocuklarına hayır’ diyemedikleri için çocuklarına birçok oyuncak alabilmektedir. Önemli olan çocuğun ne kadar oyuncağa sahip olduğu değil, sahip olduğu oyuncak ile ne kadar doyurucu bir şekilde oynayabildiğidir. Evdeki makarnalar, mercimekler, kağıttan yapılan uçaklar, gemiler de çocuğun zevkle oynayabileceği oyuncaklar olabilir. Aileler oyuncak seçimini ne kadar maddiyata dökerlerse çocuğun mülkiyet algısının oturması da o kadar güçleşir. Çocuğun önüne konan birçok oyuncak, dikkat süresini kısaltabileceği gibi doyumsuz’ olmasına da sebebiyet vermektedir. Çocuğa, önündeki oyuncaklardan bir tanesini seçmesi, seçtiği oyuncak ile oynadıktan sonra diğer oyuncağa geçmesine fırsat verilmesi, çocuğun dikkatini bir oyuncakta toplamasına yardım edeceği gibi kurallı oynamasını da teşvik edecektir. Çocuğa özgürce dağıtabileceği, düzenleyebileceği, oyuncakları boyuna uygun yerleştirebileceği rafların bulunduğu bir oyun odası hazırlamak, bu odanın sorumluluğunun kendisine verilerek sorumluluk duygusu kazanması, aynı zamanda odanın düzeninden sorumlu olan çocuğun organizasyon becerisinin gelişmesi sağlanacaktır. Oyunu çocuk eğitimin bir parçası yapmak, çocuğun öğrenmekten zevk almasını sağlar. Aksi takdirde, çocuğu oyundan alıkoyarak, esnetilmemiş kurallarla bir şeyler öğretmeye çalışmak çocuğu öğrenmekten soğutur. Oyunu boşa harcanan zaman olarak görmemek, oyunun çocuk ile bütünleşen bir etkinlik olduğunun farkına varmak, anne-babaların sorumluluğudur. Çocuk etkinlikleri ve oyun, bazı ebeveynler için vücuttaki fazla enerjinin boşaltımı olarak görülse de aslında bundan çok daha fazlasıdır. Oyun sayesinde çocuk kimsenin öğretemeyeceği konuları kendisi oyun içerisinde deneyimleyerek öğrenme fırsatı bulur. Etraftan duyduklarını, doğru ya da yanlış olup olmadığını bilmediği davranışları oyun aracılığı ile sınayıp tecrübe eder ve tecrübelerini pekiştirerek kendisine yeni yaşamsal bilgiler kazandırır. Oyun, çocuğun en doğal öğrenme ortamıdır. Garry Landreth’ın da dediği gibi “Kuşlar uçar, balıklar yüzer, çocuklar oynar.” Oyunun çocuğun en temel yaşamsal ihtiyacı olduğu unutulmamalıdır. Çocuğunuzla oyun oynayarak eğitim verin.
Çocuğunuzun tek başına oyun oynamayı tercih etmesi bir problem olmak zorunda değildir. Bu yazımızda ne zaman endişelenmeniz gerektiğini çocuğunuz diğer çocuklar ile sosyalleşmek yerine tek başına oyun oynamayı tercih ediyorsa? Bu bir problem midir? Endişelenmeli misiniz? Bu soruların tek bir cevabı olmasa da, aşağıda bu problemi ele alacağız. Her şey, söz konusu çocuk ve içinde bulunduğu durum ile ilgili çeşitli faktörlere oyun, özellikle de çocukların dünyayı ve etraflarındaki çevreyi keşfetmeye başladıkları yaşamın ilk yıllarında, her çocuğun doğru bir şekilde gelişmesi için gereklidir. Genel olarak, üç yaşında, oyunun dinamikleri değişir. Bu anlamda çocuklar tek başına oyun oynamalarının yanı sıra başkalarıyla oynamaya da ilgi göstermeye sadece tek başına oyun oynamak istiyorsa, ne zaman endişelenmeniz gerektiğini öğrenmek için okumaya devam Oyunun FaydalarıTek başına oyun oynayan çocuklar genellikle yüksek düzeyde bir yaratıcılık ve hayal gücü geliştirme eğilimindedir. Bunun nedeni, oyuncaklarının ya da kendilerinin pek çok macera yaşadığı hikayeler icat etmeye bireysel oyun yoluyla çocuklar kendilerini tanırlar ve kendi ilgi alanlarını keşfederler. Dahası, her gün eğlenmek için geniş ve çeşitli bir iç dünya inşa etmeyi de tür bir oyunun bir başka avantajı da çocukların çevreleri ile yalnız bir şekilde ilişki kurarak daha fazla özerklik ve bağımsızlık kazanmalarıdır. Dahası, her zaman tüm kararları veren ve bunların sonuçlarını üstlenen onlardır. Bütün bunlar, sorumluluğun gelişmesi ve problem çözme açısından çok bireysel oyun çocuk gelişimi için çok zenginleştiricidir, ancak bu çocukların her zaman tek başına oyun oynamaları gerektiği anlamına gibi, bu tür oyunlar küçüklerin büyümesi ve öğrenmesi için çok önemlidir. Ancak aynı yaştaki diğer çocukların eşliğinde oynamak da öyledir. Bunun nedeni, başkalarıyla oynamanın empati, işbirliği, müzakere ve takım çalışması gibi belirli sosyal becerileri ve değerleri edinmelerinin en iyi yolu olmasıdır.“Oyun, öğrenmeye ara vermez. Oyun; sonsuz, keyifli, derin, ilgi çekici, pratik bir öğrenmedir. Bir çocuğun kalbine açılan kapıdır!” – Vince Gowmon –Çocuğum Tek Başına Oyun Oynamayı Tercih Ediyor, Endişelenmeli Miyim?Çocuğunuz akranlarıyla oynamak yerine tek başına oyun oynamayı tercih ederse, prensip olarak, aşırı endişelenmemelisiniz. Bu sadece bir evre çocuğun farklı olduğunu ve kendi hızıyla gittiğini unutmayın. Şu anda çocuğunuz başkalarıyla ilişki kurma konusunda hevesli olmayabilir. Ancak zamanla, sosyalleşmede zorluk birlikte; çocuk teneffüste, parkta, doğum günü partilerinde ve benzeri durumlarda sürekli olarak diğer çocuklarla oynamaya isteksiz olduğunda durum bir sorun olarak kabul edilebilir. Bu durumlarda, bunun neden gerçekleştiğini bulmak önemlidir. Bunun nedeni utangaçlık, sosyal beceri eksikliği ya da hemen ele alınması gereken daha ciddi başka nedenler nedenle, çocuğunuz bireysel oyunu tercih ediyorsa, dengeli olduğu ve başkalarıyla oynama fikrine karşı sıklıkla olumsuz davranışlar göstermediği sürece endişelenmenize gerek ve Tek Başına Oyun Oynamanın ÖnemiKısacası, şimdiye kadar gördüğümüz gibi, çocuklar oyun yoluyla yaşam için yararlı olan çok sayıda yetkinlik ve beceri kazanırlar. Hatta ünlü İtalyan düşünür, psiko-pedagog ve karikatürist Francesco Tonucci de şunu belirtir“Hayatta öğrenilen en önemli şeylerin tümü oyun yoluyla öğrenilir.”Bir anne ya da baba olarak, bu cümleyi her zaman aklınızda tutmalı ve çocuğunuzun hem bireysel oyundan hem de grup oyunundan zevk aldığından emin olmalısınız. Hiçbir tür diğerinin yerini almamalıdır; daha ziyade her ikisi de birbirini nedenle, her iki oyun türünü de teşvik etmek önemlidir. Bu şekilde çocuğunuz, her bir oyun türünün doğru bilişsel ve duygusal gelişimi için sunduğu avantajlardan çekebilir ...
çocuğun tek başına oyun oynamaması