elif lam mim duası türkçe yazılışı

Al-i İmran Suresi Anlamı. Elif Lâm Mîm . Allah, kendisinden başka hiçbir ilâh bulunmayandır. Diridir, kayyumdur. 3,4. O, sana Kitab’ı hak ve kendisinden öncekileri doğrulayıcı olarak indirdi. RUMSÛRESİ TÜRKÇE OKUNUŞU Bismillahirrahmanirrahim 1. Elif lam mim. 2. Fulibetir rum. 3. Fi ednel erdi ve hüm mim ba’di ğalebihim se yağlibun. 4. Fi bid’i sinin lillahil emru min kablü ve mim ba’d ve yevmeiziy yefrahul mü’minun. 5. Bi nasrillah yensuru mey yeşa’ ve hüvel azizür rahiym. 6. Mucize Bir Dua. Aşağıdaki ayeti kerimeyi bir kimse herhangi bir şey üzerine yazar ve bir tarafına bağlar veya asarsa, eğer o zamana kadar evlenmemişse derhal evlenir. Eğer kendisine unutkanlık hali arız olmuşsa, derhal şifa bulur. Eğer daha başka herhangi bir hastalığa yakalanmışsa yakalandığı hastalıktan kurtulmasına Peygamberimiz (sav) Allah'ın ayetinde de bildirdiği gibi, Allah'a gönülden teslim olmuştur ve kaderine tam bir tevekkül içindedir. Rabbimiz de, Peygamber Efendimiz (sav)'in güzel ahlakına ve tevekkülüne karşılık onu yardımıyla desteklemiş, onun bedenine sağlık, güç, kalbine de huzur ve güven duygusu vermiştir. ARAF SURESİ TÜRKÇE MEALİ. 1. Elif. Lâm. Mîm. Sâd. 2. (Bu), kendisiyle kişilerı uyarman, inananlara öğüt vermen için sana indirilen bir kitaptır. Artık bu hususta kalbinde bir şüphe olmasın. 3. Rabbinizden size indirilene (Kur’an’a) uyun. O’nu bırakıp da başka dostların peşlerinden gitmeyin. Ne kadar da az öğüt Quel Est Le Meilleur Site De Rencontre Suisse. Bakara Süresinin Türçe Okunuşu ve Anlamı Bakara Süresinin Türçe Okunuşu Bismillahirrahmenirrahim 1- Elif lam mim 2-Zalikel kitabü la raybe fıh- hudel lil müttekıyn 3- Ellezıne yu'minune bil ğaybi ve yukıymunas salate ve mimma razaknahum yunfikun 4- Vellezine yu'minune bi ma unzile ileyke ve ma unzile min kablik- ve bil ahırati hum yukınun 5-Ulaike ala hudem mir rabbihim ve Ulaike hümül muflihun Bakara Süresinin Anlamı Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla 1-Elif,Lam, Mim. 2-İşte kendisinde bir şüphe olmayan bu kitap;sakınanlar için hidayetin ta kendisidir. 3-Onlar ki,gaybe inanıp namazı dürüst kılarlar ve kendilerine verdigimiz rızıklardan Allah için harcarlar. 4-Ve onlar ki ,hem sana indirilene iman ederler, hem senden evvel de kesin olarak inanırlar. 5-İşte bunlar,Rablerinden bir hidayet üzeredirler ve işte bunlar , Son düzenleyen Moderatör 7 Mart 2014 Web Taraycınız bu özelliği desteklemiyor Lokmân 2 Mealleri Karşılaştır Tilke âyâtul kitâbil hakîmhakîmi. تِلْكَ ءَايَٰتُ ٱلْكِتَٰبِ ٱلْحَكِيمِ 2-3 Bunlar, hikmet dolu Kitab’ın; iyilik yapanlara bir hidayet ve rahmet olarak indirilmiş âyetleridir. Lokmân 3 Mealleri Karşılaştır Huden ve rahmeten lil muhsinînmuhsinîne. هُدًى وَرَحْمَةً لِّلْمُحْسِنِينَ 2-3 Bunlar, hikmet dolu Kitab’ın; iyilik yapanlara bir hidayet ve rahmet olarak indirilmiş âyetleridir. Lokmân 4 Mealleri Karşılaştır Ellezîne yukîmûnes salâte ve yu’tûnez zekâte ve hum bil âhıreti hum yûkinûnyûkinûne. ٱلَّذِينَ يُقِيمُونَ ٱلصَّلَوٰةَ وَيُؤْتُونَ ٱلزَّكَوٰةَ وَهُم بِٱلْءَاخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَ Onlar; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren kimselerdir. Onlar ahirete de kesin olarak inanırlar. Lokmân 5 Mealleri Karşılaştır Ulâike alâ huden min rabbihim ve ulâike humul muflihûnmuflihûne. أُو۟لَٰٓئِكَ عَلَىٰ هُدًى مِّن رَّبِّهِمْ ۖ وَأُو۟لَٰٓئِكَ هُمُ ٱلْمُفْلِحُونَ İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir. Lokmân 6 Mealleri Karşılaştır Ve minen nâsi men yeşterî lehvel hadîsi li yudılle an sebîlillâhi bi gayri ilmin ve yettehızehâ huzuvâhuzuven, ulâike lehum azâbun muhînmuhînun. وَمِنَ ٱلنَّاسِ مَن يَشْتَرِى لَهْوَ ٱلْحَدِيثِ لِيُضِلَّ عَن سَبِيلِ ٱللَّهِ بِغَيْرِ عِلْمٍ وَيَتَّخِذَهَا هُزُوًا ۚ أُو۟لَٰٓئِكَ لَهُمْ عَذَابٌ مُّهِينٌ İnsanlardan öylesi vardır ki, bilgisizce Allah yolundan saptırmak ve o yolu eğlenceye almak için, eğlencelik asılsız ve faydasız sözleri satın alır. İşte onlar için aşağılayıcı bir azap vardır. Lokmân 7 Mealleri Karşılaştır Ve izâ tutlâ aleyhi âyâtunâ vellâ mustekbiren ke en lem yesma’hâ ke enne fî uzuneyhi vakrâvakran, fe beşşirhu bi azâbin elîmelîmin. وَإِذَا تُتْلَىٰ عَلَيْهِ ءَايَٰتُنَا وَلَّىٰ مُسْتَكْبِرًا كَأَن لَّمْ يَسْمَعْهَا كَأَنَّ فِىٓ أُذُنَيْهِ وَقْرًا ۖ فَبَشِّرْهُ بِعَذَابٍ أَلِيمٍ Ona âyetlerimiz okunduğu zaman; onları hiç işitmemiş gibi, kulağında bir ağırlık var da büyüklenerek arkasını döner. Ona, elem dolu bir azabı müjdele. Lokmân 8 Mealleri Karşılaştır İnnellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti lehum cennâtun na’îmna’îmi. إِنَّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ لَهُمْ جَنَّٰتُ ٱلنَّعِيمِ 8-9 Şüphesiz, iman edip salih amel işleyenler için içlerinde ebedî kalacakları Naîm cennetleri vardır. Allah, bu konuda gerçek bir vaadde bulunmuştur. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. Lokmân 9 Mealleri Karşılaştır Hâlidîne fîhâ, va’dallâhi hakkâhakkan, ve huvel azîzul hakîmhakîmu. خَٰلِدِينَ فِيهَا ۖ وَعْدَ ٱللَّهِ حَقًّا ۚ وَهُوَ ٱلْعَزِيزُ ٱلْحَكِيمُ 8-9 Şüphesiz, iman edip salih amel işleyenler için içlerinde ebedî kalacakları Naîm cennetleri vardır. Allah, bu konuda gerçek bir vaadde bulunmuştur. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. Lokmân 10 Mealleri Karşılaştır Halakas semâvâti bi gayri amedin terevnehâ ve elkâ fîl ardı revâsiye en temîde bikum ve besse fîhâ min kulli dâbbehdâbbetin, ve enzelnâ mines semâi mâen fe enbetnâ fîhâ min kulli zevcin kerîmkerîmin. خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ تَرَوْنَهَا ۖ وَأَلْقَىٰ فِى ٱلْأَرْضِ رَوَٰسِىَ أَن تَمِيدَ بِكُمْ وَبَثَّ فِيهَا مِن كُلِّ دَآبَّةٍ ۚ وَأَنزَلْنَا مِنَ ٱلسَّمَآءِ مَآءً فَأَنۢبَتْنَا فِيهَا مِن كُلِّ زَوْجٍ كَرِيمٍ Allah, gökleri görebileceğiniz direkler olmaksızın yarattı. Yeryüzüne de, sizi sarsmasın diye sabit dağlar yerleştirdi ve orada her türlü canlıyı yaydı. Gökten de yağmur indirip orada her türden güzel ve faydalı bitki bitirdik. Lokmân 11 Mealleri Karşılaştır Hâzâ halkullâhi fe erûnî mâzâ halakallezîne min dûnihdûnihî, beliz zâlimûne fî dalâlin mubînmubînin. هَٰذَا خَلْقُ ٱللَّهِ فَأَرُونِى مَاذَا خَلَقَ ٱلَّذِينَ مِن دُونِهِۦ ۚ بَلِ ٱلظَّٰلِمُونَ فِى ضَلَٰلٍ مُّبِينٍ İşte Allah’ın yarattıkları! Haydi, Allah’ı bırakıp da taptıklarınızın yarattığını bana gösterin! Hayır, zalimler açık bir sapıklık içindedirler. Lokmân 12 Mealleri Karşılaştır Ve lekad âteynâ lukmânel hikmete enişkur lillâhlillâhi, ve men yeşkur fe innemâ yeşkuru li nefsihnefsihî, ve men kefere fe innellâhe ganiyyun hamîdhamîdun. وَلَقَدْ ءَاتَيْنَا لُقْمَٰنَ ٱلْحِكْمَةَ أَنِ ٱشْكُرْ لِلَّهِ ۚ وَمَن يَشْكُرْ فَإِنَّمَا يَشْكُرُ لِنَفْسِهِۦ ۖ وَمَن كَفَرَ فَإِنَّ ٱللَّهَ غَنِىٌّ حَمِيدٌ Andolsun, biz Lokmân’a “Allah’a şükret” diye hikmet verdik. Kim şükrederse, ancak kendisi için şükretmiş olur. Kim de nankörlük ederse, bilsin ki Allah her bakımdan sınırsız zengindir, övülmeye lâyıktır. Lokmân 13 Mealleri Karşılaştır Ve iz kâle lukmânu libnihî ve huve yaızuhu yâ buneyye lâ tuşrik billâhbillâhi, inneş şirke le zulmun azîmazîmun. وَإِذْ قَالَ لُقْمَٰنُ لِٱبْنِهِۦ وَهُوَ يَعِظُهُۥ يَٰبُنَىَّ لَا تُشْرِكْ بِٱللَّهِ ۖ إِنَّ ٱلشِّرْكَ لَظُلْمٌ عَظِيمٌ Hani Lokmân, oğluna öğüt vererek şöyle demişti “Yavrum! Allah’a ortak koşma! Çünkü ortak koşmak elbette büyük bir zulümdür.” Lokmân 14 Mealleri Karşılaştır Ve vassaynel insâne bi vâlideyhvâlideyhi, hamelethu ummuhu vehnen alâ vehnin ve fisâluhu fî âmeyni enişkurlî ve li vâlideykvâlideyke, ileyyel masîrmasîru. وَوَصَّيْنَا ٱلْإِنسَٰنَ بِوَٰلِدَيْهِ حَمَلَتْهُ أُمُّهُۥ وَهْنًا عَلَىٰ وَهْنٍ وَفِصَٰلُهُۥ فِى عَامَيْنِ أَنِ ٱشْكُرْ لِى وَلِوَٰلِدَيْكَ إِلَىَّ ٱلْمَصِيرُ İnsana da, anne babasına iyi davranmasını emrettik. Annesi, onu her gün biraz daha güçsüz düşerek karnında taşımıştır. Onun sütten kesilmesi de iki yıl içinde olur. İşte onun için insana şöyle emrettik “Bana ve anne babana şükret. Dönüş banadır.” Lokmân 15 Mealleri Karşılaştır Ve in câhedâke alâ en tuşrike bî mâ leyse leke bihî ilmun fe lâ tutı’humâ ve sâhibhumâ fîd dunyâ magrûfen vettebi’ sebîle men enâbe ileyyileyye, summe ileyye merciukum fe unebbiukum bi mâ kuntum ta’melûnta’melûne. وَإِن جَٰهَدَاكَ عَلَىٰٓ أَن تُشْرِكَ بِى مَا لَيْسَ لَكَ بِهِۦ عِلْمٌ فَلَا تُطِعْهُمَا ۖ وَصَاحِبْهُمَا فِى ٱلدُّنْيَا مَعْرُوفًا ۖ وَٱتَّبِعْ سَبِيلَ مَنْ أَنَابَ إِلَىَّ ۚ ثُمَّ إِلَىَّ مَرْجِعُكُمْ فَأُنَبِّئُكُم بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ “Eğer, hakkında hiçbir bilgi sahibi olmadığın bir şeyi bana ortak koşman için seninle uğraşırlarsa, onlara itaat etme. Fakat dünyada onlarla iyi geçin. Bana yönelenlerin yoluna uy. Sonra dönüşünüz ancak banadır. Ben de size yapmakta olduğunuz şeyleri haber vereceğim.” Lokmân 16 Mealleri Karşılaştır Yâ buneyye innehâ in teku miskâle habbetin min hardalin fe tekun fî sahretin ev fîs semâvâti ev fîl ardı ye’ti bihâllâhbihâllâhu, innellâhe latîfun habîrhabîrun. يَٰبُنَىَّ إِنَّهَآ إِن تَكُ مِثْقَالَ حَبَّةٍ مِّنْ خَرْدَلٍ فَتَكُن فِى صَخْرَةٍ أَوْ فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ أَوْ فِى ٱلْأَرْضِ يَأْتِ بِهَا ٱللَّهُ ۚ إِنَّ ٱللَّهَ لَطِيفٌ خَبِيرٌ Lokmân, öğütlerine şöyle devam etti “Yavrum! Şüphesiz yapılan iş bir hardal tanesi ağırlığında olsa ve bir kayanın içinde, yahut göklerde ya da yerin içinde bile olsa, Allah onu çıkarır getirir. Çünkü Allah, en gizli şeyleri bilendir, her şeyden hakkıyla haberdar olandır.” Lokmân 17 Mealleri Karşılaştır Yâ buneyye ekımıs salâte ve’mur bil ma’rûfi venhe anil munkeri vasbir alâ mâ esâbekesâbeke, inne zâlike min azmil umûrumûri. يَٰبُنَىَّ أَقِمِ ٱلصَّلَوٰةَ وَأْمُرْ بِٱلْمَعْرُوفِ وَٱنْهَ عَنِ ٱلْمُنكَرِ وَٱصْبِرْ عَلَىٰ مَآ أَصَابَكَ ۖ إِنَّ ذَٰلِكَ مِنْ عَزْمِ ٱلْأُمُورِ “Yavrum! Namazı dosdoğru kıl. İyiliği emret. Kötülükten alıkoy. Başına gelen musibetlere karşı sabırlı ol. Çünkü bunlar kesin olarak emredilmiş işlerdendir.” Lokmân 18 Mealleri Karşılaştır Ve lâ tusa’ir haddeke lin nâsi ve lâ temşi fîl ardı merahâmerahan innellâhe lâ yuhıbbu kulle muhtâlin fehûrfehûrin. وَلَا تُصَعِّرْ خَدَّكَ لِلنَّاسِ وَلَا تَمْشِ فِى ٱلْأَرْضِ مَرَحًا ۖ إِنَّ ٱللَّهَ لَا يُحِبُّ كُلَّ مُخْتَالٍ فَخُورٍ “Küçümseyerek surat asıp insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme! Çünkü Allah, hiçbir kibirleneni, övüngeni sevmez.” Lokmân 19 Mealleri Karşılaştır Vaksid fî meşyike vagdud min savtiksavtike, inne enkerel asvâti le savtul hamîrhamîri. وَٱقْصِدْ فِى مَشْيِكَ وَٱغْضُضْ مِن صَوْتِكَ ۚ إِنَّ أَنكَرَ ٱلْأَصْوَٰتِ لَصَوْتُ ٱلْحَمِيرِ “Yürüyüşünde tabiî ol. Sesini alçalt. Çünkü seslerin en çirkini, şüphesiz eşeklerin sesidir!” Lokmân 20 Mealleri Karşılaştır EE lem terev ennellâhe sehhare lekum mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ardı ve esbega aleykum niamehu zâhireten ve bâtınehbâtıneten, ve minen nâsi men yucâdilu fîllâhi bi gayri ilmin ve lâ huden ve lâ kitâbin munîrmunîrin. أَلَمْ تَرَوْا۟ أَنَّ ٱللَّهَ سَخَّرَ لَكُم مَّا فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِى ٱلْأَرْضِ وَأَسْبَغَ عَلَيْكُمْ نِعَمَهُۥ ظَٰهِرَةً وَبَاطِنَةً ۗ وَمِنَ ٱلنَّاسِ مَن يُجَٰدِلُ فِى ٱللَّهِ بِغَيْرِ عِلْمٍ وَلَا هُدًى وَلَا كِتَٰبٍ مُّنِيرٍ Göklerde, yerde ne varsa hepsini Allah’ın sizin hizmetinize verdiğini ve açıkça yahut gizlice üzerinizdeki nimetlerini tamamladığını görmediniz mi? Yine de insanlar arasında, hiçbir bilgisi, yol göstericisi ve aydınlatıcı bir kitabı olmadan Allah hakkında tartışıp duranlar vardır. Lokmân 21 Mealleri Karşılaştır Ve izâ kîle lehumuttebiû mâ enzelallâhu kâlû bel nettebiu mâ vecednâ aleyhi âbâenâ, e ve lev kâneş şeytânu yed’ûhum ilâ azâbis saîrsaîri. وَإِذَا قِيلَ لَهُمُ ٱتَّبِعُوا۟ مَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ قَالُوا۟ بَلْ نَتَّبِعُ مَا وَجَدْنَا عَلَيْهِ ءَابَآءَنَآ ۚ أَوَلَوْ كَانَ ٱلشَّيْطَٰنُ يَدْعُوهُمْ إِلَىٰ عَذَابِ ٱلسَّعِيرِ Kendilerine, “Allah’ın indirdiğine uyun” denildiği zaman, “Hayır, biz babalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız” derler. Şeytan, kendilerini cehennem azabına çağırıyor olsa da mı? Lokmân 22 Mealleri Karşılaştır Ve men yuslim vechehu ilâllâhi ve huve muhsinun fe kadistemseke bil urvetil vuskâ, ve ilâllâhi âkibetul umûrumûri. ۞ وَمَن يُسْلِمْ وَجْهَهُۥٓ إِلَى ٱللَّهِ وَهُوَ مُحْسِنٌ فَقَدِ ٱسْتَمْسَكَ بِٱلْعُرْوَةِ ٱلْوُثْقَىٰ ۗ وَإِلَى ٱللَّهِ عَٰقِبَةُ ٱلْأُمُورِ Kim iyilik yaparak kendini Allah’a teslim ederse, şüphesiz en sağlam kulpa tutunmuştur. İşlerin sonu ancak Allah’a varır. Lokmân 23 Mealleri Karşılaştır Ve men kefere fe lâ yahzunke kufruhkufruhu, ileynâ merciuhum fe nunebbiuhum bi mâ amilamilû, innallâhe alîmun bi zâtis sudûrsudûri. وَمَن كَفَرَ فَلَا يَحْزُنكَ كُفْرُهُۥٓ ۚ إِلَيْنَا مَرْجِعُهُمْ فَنُنَبِّئُهُم بِمَا عَمِلُوٓا۟ ۚ إِنَّ ٱللَّهَ عَلِيمٌۢ بِذَاتِ ٱلصُّدُورِ Kim inkâr ederse, onun inkârı seni üzmesin. Onların dönüşleri ancak bizedir. Biz de onlara yaptıklarını haber veririz. Allah, göğüslerin içindekini kalplerde olanı hakkıyla bilendir. Lokmân 24 Mealleri Karşılaştır Numettiuhum kalîlen summe nadtarruhum ilâ azâbin galîzgalîzin. نُمَتِّعُهُمْ قَلِيلًا ثُمَّ نَضْطَرُّهُمْ إِلَىٰ عَذَابٍ غَلِيظٍ Biz, onları dünyada biraz yararlandırırız. Sonra da onları ağır bir azaba sürükleriz. Lokmân 25 Mealleri Karşılaştır Ve le in seeltehum men halakas semâvâti vel arda le yekûlunnellâhyekûlunnellâhu, kulil hamdulillâhhamdulillâhi, bel ekseruhum lâ ya’lemûnya’lemûne. وَلَئِن سَأَلْتَهُم مَّنْ خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضَ لَيَقُولُنَّ ٱللَّهُ ۚ قُلِ ٱلْحَمْدُ لِلَّهِ ۚ بَلْ أَكْثَرُهُمْ لَا يَعْلَمُونَ Andolsun, eğer onlara, “Gökleri ve yeri kim yarattı?” diye sorsan, mutlaka “Allah” derler. De ki “Hamd, Allah’a mahsustur.” Fakat onların çoğu bilmezler. Lokmân 26 Mealleri Karşılaştır Lillâhi mâ fîs semâvâti vel ardardı, innallâhe huvel ganiyyul hamîdhamîdu. لِلَّهِ مَا فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ ۚ إِنَّ ٱللَّهَ هُوَ ٱلْغَنِىُّ ٱلْحَمِيدُ Göklerde ve yerde ne varsa Allah’ındır. Şüphesiz Allah, her bakımdan sınırsız zengin olandır, övülmeye lâyık olandır. Lokmân 27 Mealleri Karşılaştır Ve lev enne mâ fîl ardı min şeceretin aklâmun vel bahru yemudduhu min ba’dihî seb’atu ebhurin mâ nefidet kelimâtullâhkelimâtullâhi, innellâhe azîzun hakîmhakîmun. وَلَوْ أَنَّمَا فِى ٱلْأَرْضِ مِن شَجَرَةٍ أَقْلَٰمٌ وَٱلْبَحْرُ يَمُدُّهُۥ مِنۢ بَعْدِهِۦ سَبْعَةُ أَبْحُرٍ مَّا نَفِدَتْ كَلِمَٰتُ ٱللَّهِ ۗ إِنَّ ٱللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ Eğer yeryüzündeki ağaçlar kalem, deniz de mürekkep olsa, arkasından yedi deniz daha ona katılsa, Allah’ın sözleri yazmakla yine de tükenmez. Şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. Lokmân 28 Mealleri Karşılaştır Mâ halkukum ve lâ ba’sukum illâ ke nefsin vâhıdehvâhıdetin, innallâhe semîun basîrbasîrun. مَّا خَلْقُكُمْ وَلَا بَعْثُكُمْ إِلَّا كَنَفْسٍ وَٰحِدَةٍ ۗ إِنَّ ٱللَّهَ سَمِيعٌۢ بَصِيرٌ Ey insanlar! Sizin yaratılmanız ve öldükten sonra tekrar diriltilmeniz, ancak bir tek insanı yaratmak ve diriltmek gibidir. Şüphesiz Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir. Lokmân 29 Mealleri Karşılaştır E lem tere ennallâhe yûlicul leyle fîn nehâri ve yûlicun nehâre fîl leyli, ve sehhareş şemse vel kamere kullun yecrî ilâ ecelin musemmen ve ennallâhe bi mâ ta’melûne habîrhabîrun. أَلَمْ تَرَ أَنَّ ٱللَّهَ يُولِجُ ٱلَّيْلَ فِى ٱلنَّهَارِ وَيُولِجُ ٱلنَّهَارَ فِى ٱلَّيْلِ وَسَخَّرَ ٱلشَّمْسَ وَٱلْقَمَرَ كُلٌّ يَجْرِىٓ إِلَىٰٓ أَجَلٍ مُّسَمًّى وَأَنَّ ٱللَّهَ بِمَا تَعْمَلُونَ خَبِيرٌ Görmedin mi ki, Allah, geceyi gündüzün içine ve gündüzü de gecenin içine sokuyor. Güneşi ve ayı da koyduğu kanunlara boyun eğdirmiştir. Her biri kendi yörüngesinde belli bir zamana kadar akar gider. Şüphesiz Allah, işlediklerinizden hakkıyla haberdardır. Lokmân 30 Mealleri Karşılaştır Zâlike bi ennellâhe huvel hakku ve enne mâ yed’ûne min dûnihil bâtılu ve ennallâhe huvel aliyyul kebîrkebîru. ذَٰلِكَ بِأَنَّ ٱللَّهَ هُوَ ٱلْحَقُّ وَأَنَّ مَا يَدْعُونَ مِن دُونِهِ ٱلْبَٰطِلُ وَأَنَّ ٱللَّهَ هُوَ ٱلْعَلِىُّ ٱلْكَبِيرُ Bu böyledir. Çünkü Allah hakkın ta kendisidir, onu bırakıp da taptıkları ise batıldır. Şüphesiz Allah yücedir, büyüktür. Lokmân 31 Mealleri Karşılaştır E lem tere ennel fulke tecrî fîl bahri bi ni’metillâhi li yuriyekum min âyâtihâyâtihî inne fî zâlike le âyâtin li kulli sabbârin şekûrşekûrin. أَلَمْ تَرَ أَنَّ ٱلْفُلْكَ تَجْرِى فِى ٱلْبَحْرِ بِنِعْمَتِ ٱللَّهِ لِيُرِيَكُم مِّنْ ءَايَٰتِهِۦٓ ۚ إِنَّ فِى ذَٰلِكَ لَءَايَٰتٍ لِّكُلِّ صَبَّارٍ شَكُورٍ Görmedin mi ki, gemiler Allah’ın nimetiyle denizde akıp gitmektedir. Allah, bunu âyetlerinden bir kısmını size göstermek için yapmaktadır. Şüphesiz ki bunda hakkıyla sabreden, hakkıyla şükreden herkes için ibretler vardır. Lokmân 32 Mealleri Karşılaştır Ve izâ gaşiyehum mevcun kez zuleli deavûllâhe muhlisîne lehud dîndîne, fe lemmâ neccâhum ilel berri fe minhum muktesıdmuktesidun, ve mâ yechadu bi âyâtinâ illâ kullu hattârin kefûrkefûrin. وَإِذَا غَشِيَهُم مَّوْجٌ كَٱلظُّلَلِ دَعَوُا۟ ٱللَّهَ مُخْلِصِينَ لَهُ ٱلدِّينَ فَلَمَّا نَجَّىٰهُمْ إِلَى ٱلْبَرِّ فَمِنْهُم مُّقْتَصِدٌ ۚ وَمَا يَجْحَدُ بِـَٔايَٰتِنَآ إِلَّا كُلُّ خَتَّارٍ كَفُورٍ Onları, denizde bir dalga gölgelikler gibi kapladığında, dini Allah’a has kılarak O’na yalvarırlar. Allah, onları kurtarıp karaya çıkarınca, onlardan bir kısmı orta yolu tutar. Bizim âyetlerimizi ise ancak son derece kaypak, son derece nankör olanlar inkâr eder. Lokmân 33 Mealleri Karşılaştır Yâ eyyuhen nâsuttekû rabbekum vahşev yevmen lâ yeczî vâlidun an veledihî ve lâ mevlûdun huve câzin an vâlidihî şey’âşey’en inne va’dallâhi hakkun fe lâ tegurrennekumul hayâtud dunyâ, ve lâ yagurrennekum billâhil garûrgarûru. يَٰٓأَيُّهَا ٱلنَّاسُ ٱتَّقُوا۟ رَبَّكُمْ وَٱخْشَوْا۟ يَوْمًا لَّا يَجْزِى وَالِدٌ عَن وَلَدِهِۦ وَلَا مَوْلُودٌ هُوَ جَازٍ عَن وَالِدِهِۦ شَيْـًٔا ۚ إِنَّ وَعْدَ ٱللَّهِ حَقٌّ ۖ فَلَا تَغُرَّنَّكُمُ ٱلْحَيَوٰةُ ٱلدُّنْيَا وَلَا يَغُرَّنَّكُم بِٱللَّهِ ٱلْغَرُورُ Ey insanlar! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Hiçbir babanın çocuğuna hiçbir yarar sağlayamayacağı, hiçbir çocuğun da babasına hiçbir yarar sağlayamayacağı günden korkun! Şüphesiz Allah’ın va’di gerçektir. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın. O aldatıcı şeytan da Allah hakkında sizi aldatmasın. Lokmân 34 Mealleri Karşılaştır İnnallâhe indehu ilmus sâahsâati, ve yunezzilul gaysgayse, ve ya’lemu mâ fîl erhâmerhâmi, ve mâ tedrî nefsun mâzâ teksibu gadâgaden, ve mâ tedrî nefsun bi eyyi ardın temûttemûtu, innallâhe alîmun habîrhabîrun. إِنَّ ٱللَّهَ عِندَهُۥ عِلْمُ ٱلسَّاعَةِ وَيُنَزِّلُ ٱلْغَيْثَ وَيَعْلَمُ مَا فِى ٱلْأَرْحَامِ ۖ وَمَا تَدْرِى نَفْسٌ مَّاذَا تَكْسِبُ غَدًا ۖ وَمَا تَدْرِى نَفْسٌۢ بِأَىِّ أَرْضٍ تَمُوتُ ۚ إِنَّ ٱللَّهَ عَلِيمٌ خَبِيرٌۢ Kıyametin ne zaman kopacağı bilgisi şüphesiz yalnızca Allah katındadır. O, yağmuru indirir, rahimlerdekini bilir. Hiç kimse yarın ne kazanacağını bilemez. Hiç kimse nerede öleceğini de bilemez. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, her şeyden hakkıyla haberdar olandır. 1 Manası بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ Rahmân ve Rahîm olan Allâh’ın ismiyle! Lam, Mim. o kitap, bunda şüphe yok, müttakiler kötülükten korunacaklar için hidayettir. ki gaybe iman edip namazı dürüst kılarlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah yolunda harcarlar. onlar ki hem sana indirilene iman ederler, hem senden önce indirilene. Ahirete de bunlar kesinlikle iman ederler. işte Rabblerinden bir hidayet üzerindedirler ve bunlar işte felaha için Tıklayınız Elif Lam Mim Suresi Arapça Son düzenleme 20 Tem 2019 sudenasss Ziyaretçi 2 TEK KELİMEYLE HARİKA ALLAH HEPİNİZDEN RAZI OLSUN Moderatörün son düzenlenenleri 4 Şub 2019 3 بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ Rahmân ve Rahîm olan Allâh’ın ismiyle! 1 Elif! Lâm! Mîm! Bazı sûrelerin başında bulunan bu gibi hece harfleri birbirine eklenmeden okundukları için “Hurûf-u mukattaa” ismini almıştır. Bu harfler, gerçek manalarını sadece Allâh-u Teâlâ’nın bildiği müteşâbih âyetlerdendir. Bunlar; Kur’ân-ı Kerîm’in özünü ve özetini teşkil eden birtakım sırlar ve şifrelerdir. Allâh-u Teâlâ’nın isimleri, Kur’ân-ı Kerîm’in isimleri, başlarında bulundukları sûrelerin isimleri ve Allâh-u Te’âlâ’nın kasemleri oldukları hususunda birtakım rivayetler mevcuttur. Bizim bunlara karşı vazifelerimiz şunlardır [B]a[/B] Okundukları şekliyle zâhirlerine inanmak [B]b[/B] Allâh-u Te’âlâ’nın kendilerinden murad ettiği manayı yine Allâh-u Te’âlâ’ya havâle etmek [B]c[/B] Âl-i İmrân Sûresinin 7 ve 8. âyet-i kerîmelerinin beyanı vechile; kalbinde bâtıla meyil bulunan kimselerin yaptığı gibi, kesin mana vermeye yeltenmemek d Kalplerimiz’âlâ’dan niyâz etmektir. Geniş malûmât için bakınız! Rûhu’l-Furkan 1/117-123; 3/330-355 [IMG] İşte bu Kur’ân-ı Kerîm, Mûsâ ve Îsâ Aleyhimesselâmın müjdelediği o mükemmel Kitaptır! O nun, Allâh-u Teâlâ tarafından indirilmiş olduğunda hiçbir şüphe yoktur. O, emirleri terk etmekten ve yasakları işlemekten hakkıyla sakınan müttakîler için , dosdoğru yola ileten büyük bir hidâyet ; bir saâdet ve selâmet rehberinin ta kendisidir. Gerçi o, herkese doğru yolu göstermekteyse de, sadece takvâ sahiplerini o yola bilfiil ulaştırmaktadır. 3 O takvâ sahibi kimseler ki; duyularla hissedilemeyen, akılla da varlığı bilinemeyen, ancak peygamberlerin bildirmesiyle anlaşılabilen gaybî iman esaslarına iman etmektedirler, o farz namazları hakkıyla kılmaktadırlar ve kendilerine rızık olarak vermiş olduğumuz mal ve yiyecek gibi şeylerden zekât ve fitre gibi malda bulunan hakları yerine getirmek için infakta bulunmaktadırlar, karşılık beklentisi taşımaksızın Allâh yolunda bağış yapmaktadırlar. 4 Yine onlar; sana indirilmiş olan Kur’âna da, senden önce geçmiş peygamberlere indirilmiş olan diğer semâvi kitaplara da iman etmektedirler. Âhirete inandığını birçokları iddia etmekteyse de şek ve şüphe taşımayan kesin bir imanla sadece onlar yakînen inanmaktadırlar. 5 İşte onlar, Rablerinden gelen büyük bir hidâyet üzere tam manasıyla sabitdirler ve yine işte ancak onlar , tüm korkularından kurtulup, bütün isteklerini elde ederek felâha ericilerin ta kendileridir. Tefsirli meali... Tüm Sürelerin Tefsirli Meali için Moderatörün son düzenlenenleri 22 Tem 2019 Giriş Tarihi 1127 Güncelleme Tarihi 1127 İsmi Azam Duası, en çok okunan dualardan birisi olarak dikkat çekmektedir. Kur'an-ı Kerim'de İsmi Azam adında bir dua ya da sure bulunmamaktadır. Adını Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in hadisleri üzerine almıştır. İsmi Azam duası okunuşu ve anlamı da bu noktada sıkça araştırılır. Duayı ezberlemek ya da okumak için doğru yerdesiniz. İsmi Azam duası Arapça yazılışı, Türkçe anlamı, meali ve fazileti için ayrıntıları inceleyebilirsiniz. ABONE OL İsmi Azam, adını Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in hadisleri üzerine almıştır. Okunması faziletli dualardan birisidir. Günümüzde de en çok araştırılan dualar arasında bulunmaktadır. Kur'an-ı Kerim'de İsmi Azam adında bir dua veya sure bulunmazken, bu dua ile ilgili olarak internet üzerinde de pek çok araştırma yapılır. İsmi Azam duası okunuşu ve anlamına aşağıdan ulaşabilirsiniz. İşte, İsmi Azam duası Arapça yazılışı, Türkçe anlamı, meali ve fazileti… İsmi Azam Duası Okunuşu Bismillahirrahmanirrahim "Allâhümme inni es'elüke bi-enni leke'l-hamdü lâ ilahe illâ ente'l-Mennânü,yâ Hannanü,yâ Mennanü,ya Bedi'as-semâvâti ve'l-ard,Yâ zel celali vel ikram."Ya Hayyu,Ya ilâhe illâ ente sübhaneke inni küntü minez zalimin..Allâhümme inni es'elüke bi-enni eşhedü enneke ente'l-lâhü lâ ilahe illâ ente'l-Ehadü's-Samedüllezi lem-yelid,ve lem yüled,ve lem yekûn lehü küfuven Lâm Mim,Allâhü lâ ilâhe illâ Hüve'l-Hayyu' ilâhüküm ilâhün Vahidün lâ ilâhe illâ Hüve'r-Rahmanü' zel celâli vel Erhame' inni es-elüke bi-enneke ente'l-lahu lâ ilahe,illâ entelVâhidül-Ehadül Ferdüs Samedüllezi lem yelid ve lem yüled,ve lem yekün lehü küfüven İlâhe illâllahu vahdehü lâ şerike leh,lehü'l mükü ve lehül hamdü ve Hüve ala külli şey'in ilâhe illallahu ve lâ havleve la kuvvete illâ billahil Aliyyil bismike'l-e'azze'l-ecelli' Ya Rabbi,Ya Rabbi,ya ilâheillallahu Vahdehu lâ şerike leh,lehül mülkü ve lehül hamdü ve Hüve alâ külli şey'in ve Sübhan-Allahi ve'l-hamdülllahi ve lâ ilâhe illâllahu v'Allahhu Ekber,ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhi'l-Aliyyi'l-Azim." İsmi Azam Duası Türkçe Anlamı "Allah'tan başka ilah yoktur. Ancak, Celil ve Cebbar olan O'dur. O'ndan başka ilah yoktur. Ancak bütün kullarının hallerine vakıf olan ve kusurlarını örtbas edendir. Allah'tan başka ilah yoktur. Gece ile gündüzü halk eden O'dur. Allah'tan başka ilah yoktur. Tektir, şeriki yoktur, tektir ve birdir. Biz O'na hamdü sena ederiz. Allah'tan başka ilah yoktur. Ancak O vardır, tektir, ortağı yoktur. Tek bir Allah'tır. Biz O'na ibadet ederiz. Allah'tan başka ilah yoktur. Ancak O vardır, tektir ve ortağı yoktur. Tek bir ilahtır. Bizler O'na şükrederiz. Allah'tan başka ilah yoktur. Allah tektir, ortağı yoktur, Muhammed O'nun Resuü'dür. Hay ve Kayyum O'dur. Allah'ın rahmeti mahlukatının en hayırlısı olan Muhammedin al ve ashabının ve hepsinin üzerine olsun. Şehadet ederim ki Sen hem Rabbimiz ve hem de Halikimizsin. Allah'ım, beni mağfiret eyle, ey Allah, ey Allah, ey Allah Rahmetinle beni yarlığa Zira, Sen merhamet edenlerin en merhametlisisin." Diyanet İşleri Başkanlığı'nın resmi internet sitesinde İsmi Azam duası ile ilgili şu ifadeler yer almıştır; "Hz. Peygamber bir gün camiye girdi. Bir sahabî namaz kılıyordu. Bu sahabî namazdan sonra şöyle diyerek dua etmeye başladı Allah'ım! Her türlü övgü sana mahsustur. Senden başka ilah yoktur. Sen, Mennânsın Çok nimet veren, gökleri ve yeri yokken vâr edensin, celâl ve ikram sahibisin. Ey yaşayan, diri, canlı, ölümsüz, ezelî ve ebedî olan, zatı ile kâim olan, her şeyin varlığı kendisine bağlı olan, uykusu ve uyuklaması olmayan, varlıkları yöneten, koruyan ve ihtiyaçlarını üstlenen Allah'ım! cümleleri ile sana dua ediyor, senden talepte bulunuyorum. Bu duayı işiten Peygamber 'Bu kimse, Allah'ın İsm-i Âzam'ı ile dua etti ki İsm-i Âzâm ile dua edildiğinde, Allah bu duayı kabul eder ve bu isimle istenince verir' buyurdu." Tirmizî, Deavât, 112; İbn Mâce, Dua, 9; Nesâî, Sehv, 58. İsmi Azam Duası Kur'an'da Hangi Ayette Geçiyor? İsmi Azam duası Kur'an-ı Kerim'de geçmemektedir. Peygamber Efendimiz, İsmi Azam ile dua etmenin sevaplarına değindiği için, bahsi geçen dua bu isimle anılagelmiştir. İsmi Azam Duası Ne İçin Okunur? İsmi Azam duası yalnızca Allah rızasını kazanmak için okunabileceği gibi belli emellerle de okunabilecek bir duadır. Örneğin bir dilek ve temenni için okunabilir. Ayrıca Allah'ın yüce isimlerini barındıran bu dua hastalığa şifa, derde deva, sıkıntıya çare bulabilmek için de okunabilir. Eğer böyle amaçlar için okunacaksa gün içinde ve takip eden günlerde sık sık tekrar etmek daha hızlı sonuç alınmasına vesile olacaktır. İsmi Azam Duası Türkçe Yazılışı ve Arapça Okunuşu İsmi Azam duasının Türkçe yazılışı ve Arapça okunuşu şöyledir; Bismillahirrahmanirrahim Allahümme inni eselüke bi enni Lekel hamdü la ilahe illa entel Mennanu, ya Hannanu ya Mennanu, ya Bediassemavati vel ardi ya Zel Celali Vel İkram. Ya Hayyu Ya Kayyum. La ilahe illa ente subhaneke inni küntü minezzalimin. Allahümme inni eselüke bi enni Eşhedü enneke entel La ilahe illa entel ehadüs Samedüllezi lem yelid ve lem yuled ve lem yekun lehu küfüven ehad. Elif lam mim Allahu La İlahe İlla Hüvel Hayyül Kayyum. Ve ilahuküm ilahun Vahidun La ilahe illa Hüver'Rahmanür'Rahiym. Ya Zel Celali Vel İkram. Ya Erhamer'Rahimiyn. Allahümme inni eselüke bi enni entAllahu La ilahe illa entel Vahidül Ehadül Ferdül Samedüllezi lem yelid ve lem yuled ve lem yekun lehu küfüven ehad. La ilahe illallahu vahdehu la şeriyke leh lehül mülkü ve Lehül hamdü ve hüve ala külli şeyin Kadir. La ilahe illallahu vela Havle ve la kuvvete illa billahil Aliyyül Azim. Eselüke bismikel eazzel ecellil Ekrem. Rabbi, Rabbi, Rabbi, Ya Rabbi, Ya Rabbi, Ya Rabbi La ilahe illallahu vahdehu la şeriyke leh lehül mülkü ve Lehül hamdü ve hüve ala külli şeyin Kadir. Elhamdülillahi ve Subhanallahi Velhamdülillahi Vela İlahe İllallahu Vallahu Ekber. Vela Havle Vela Kuvvete İlla Billahil Aliyyül Azim. İsmi Azam Duasının Anlamı İsmi Azam duasının anlamı şöyledir; Allahtan başka ilah yoktur. Ancak Celil ve Cebbar olan O' dur. O'ndan başka ilah yoktur. Ancak O btün kullarının hallerine vakıf olan ve kusurlarını örtendir. Allahtan başka ilah yoktur. Gece ile gündüzü yaratan O'dur. Allahtan başka ilah yoktur. Tektir şeriki yoktur. Tektir ve birdir. Biz O'na Hamdü sena ederiz. Allahtan başka ilah yoktur. Ancak Allah vardır. O' tektir ortağı yoktur. Tek bir Allahtır. Biz O'na ibadet ederiz. Biz O'na Şükrederiz. Muhammedi O'nun Rasulüdür. Hay ve Kayyum O'dur. Allahın rahmeti mahlukatın en hayırlısı olan Muhammedin ve Ashabının hepsinin üzerine olsun. Şehadet ederim ki Sen hem Rabbimiz hem de Halikimizsin. Allahım beni mağfiret eyle. Ey Allah, Ey Allah, Ey Allah Rahmetinle beni yargıla Şüphesiz ki Sen merhamet edenlerin en merhametlisisin. İsmi Azam Duasının Faziletleri ve Faydaları İsmi Azam duası içerisinde Esmaül hüsna olan ve Esmaül hüsna arasında İsmi Azamın olduğu kuvvetle bilinen Allahu Tealanın isimlerinin yer aldığı bir duadır. İsmi Azam Hazreti Peygamberin tam olarak bildirmediği ve bildirmeyişinin nedeni ise duaların İsmi Azam vesilesiyle çok çabuk kabul olmasından bu özelliği insanların kötü durumlar için de kullanmaya meyilinden kaynaklanmaktadır. Alimler Esmaül hüsna içerisinde bulunan İsmi Azam olması yüksek olarak gördükleri Esmaları İsmi Azam duasında bir araya getirerek bildirmişlerdir. Bu duanın en önemli hikmeti ve faydası ise duaların kısa zamanda kabul olmasına vesile olmasıdır. İsmi Azam duasının okunmasında iyi niyetli ve edilecek duaların herkesin hayrına olmasına niyet etmek çok faziletli olmaktadır.

elif lam mim duası türkçe yazılışı